istanbul’un fethinden 555 yıl sonra, metallica’nın yaşadığı toprağa uğramasından 6 gün önceydi…
o günlerde;
özgürlük denilen şey kayıptı.. oralarda biyerlerde olmalıydı ama nerede olduğunu kimse bilmiyordu… sürekli sayıklamalar, iç çekişler, meydanlar, kalabalıklar…
o günlerde;
özgürlük denilen şey kayıptı.. oralarda biyerlerde olmalıydı ama nerede olduğunu kimse bilmiyordu… sürekli sayıklamalar, iç çekişler, meydanlar, kalabalıklar…
aslında durum o kadar da ümitsiz değildi.. herkesin kendine ait küçük özgürlükleri vardı, yeter ki kamusal alan da denilen yeşil başlı ejder civarında kimse dolaşmasındı… yeter ki yaradan’a inandığını kimse belli etmesindi.. ama ne de olsa herkesin içi temizdi…
“diğer”lerinin de kendilerine benzemesini isteyen kamusal alan sahipleri, eğitim kapılarını da sadece istediklerine açmışlardı.. çünkü yetişmesi istenen nesil, düşünmemesi gereken bir nesil olmalıydı. hafizanallah, kimse onlardan iyi olmasındı.. yoksa amerika denilen cengaverler topluluğu olmadan nasıl yaşanırdı??? kendi özgürlüğünü bulanların, başkalarının özgürlüklerine neden karıştığı ise hiç anlaşılamadı..
sonrasında;
derin uykuda olan halk, koca bir destanın yazıldığını ancak fark edebildi.. zindanlar açıldı tekrar, destanlar okundu…
bu günlerde ise;
özgürlük denilen ama henüz karşılaşmadığımız şeyin peşinden koşmaktan yorgun; sadece senin hüznün gelirse gözlerimin önüne, belli belirsiz bir gülümseme yüzümde..
“diğer”lerinin de kendilerine benzemesini isteyen kamusal alan sahipleri, eğitim kapılarını da sadece istediklerine açmışlardı.. çünkü yetişmesi istenen nesil, düşünmemesi gereken bir nesil olmalıydı. hafizanallah, kimse onlardan iyi olmasındı.. yoksa amerika denilen cengaverler topluluğu olmadan nasıl yaşanırdı??? kendi özgürlüğünü bulanların, başkalarının özgürlüklerine neden karıştığı ise hiç anlaşılamadı..
sonrasında;
derin uykuda olan halk, koca bir destanın yazıldığını ancak fark edebildi.. zindanlar açıldı tekrar, destanlar okundu…
bu günlerde ise;
özgürlük denilen ama henüz karşılaşmadığımız şeyin peşinden koşmaktan yorgun; sadece senin hüznün gelirse gözlerimin önüne, belli belirsiz bir gülümseme yüzümde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder