18 Nisan 2007 Çarşamba

kurban

Doğuştanmış kadersizliğim
çocukluğumun sıradan bir şubat ayının
soğuk çarşamba akşamında
annemin ağlamaklı çığlıklarına kurban gittiğinde anlamalıydım
Daha küçüktüm..
anlamını bile bilmediğim ismimin
bir nüfus memurunun iyi duymayan kulaklarına
kurban gidişine aldırmadım
Gurbet habersizce çıktı karşıma
babamın sert bakışlarıyla
ergenliğimin hayallerini
şehirler arası otobüslerin camlarının buğusuna kurban ettim
gençliğimin altında ezildiğimde
alnımdaki çizgiler daha inceydi
büyüdüğümü zannedip
sevdiğime emanet ettiğim yüreğim
bir yalana kurban gittiğinde fark ettim
yine sıradan bir şubat ayının soğuk Çarşamba akşamındayım
uzun zamandan beri biriktirip
hiçbir şeye değdiremediğim
suskun göz yaşlarımla
yetmiş beşime basışımın
yalnızlığıma kurban gidişini kutlamaktayım..

Hiç yorum yok: